Bilişim Yoluyla Dolandırıcılık Suçu Hakkında Sık Sorulan Sorular ve Hukuki Cevapları


❓ 1. Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçu nedir?

Cevap:

Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 157. ve özellikle nitelikli dolandırıcılık başlıklı 158. maddesi kapsamında düzenlenen ve “kişilerin hileli davranışlarla aldatılarak malvarlığı zararına uğratılması” şeklinde tanımlanan dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesidir.

TCK m.158/1-f bendine göre:

“Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle… dolandırıcılık suçunun işlenmesi” hâlinde nitelikli dolandırıcılık suçu oluşur.

Dolayısıyla fail, internet, sahte e-posta, sosyal medya, mobil uygulama, SMS gibi araçları kullanarak mağduru kandırır ve ekonomik çıkar sağlar.


❓ 2. Bilişim dolandırıcılığı suçu nasıl işlenir? En sık örnekleri nelerdir?

Cevap:

Bu suç, genellikle şu yollarla işlenmektedir:

  • Sahte e-ticaret siteleri kurmak: Gerçek bir alışveriş sitesi gibi görünerek para alıp mal göndermemek.
  • Sahte ilanlar: Sahibinden.com, Facebook Marketplace gibi mecralarda sahte ürün ilanı verip ödeme aldıktan sonra ortadan kaybolmak.
  • Kargo dolandırıcılığı: Kargo firması çalışanı gibi arayıp kişisel bilgileri ele geçirmek.
  • Kimlik avı (phishing): Banka veya resmi kurum adıyla SMS/e-posta gönderip kişinin şifrelerini alarak banka hesabını boşaltmak.
  • Sosyal medya hesaplarını çalıp yakınlarını dolandırmak: Ele geçirilen hesaptan “acil para lazım” mesajı atmak.
  • Kripto para / yatırım dolandırıcılığı: Borsa veya coin yatırım vaadiyle insanları kandırmak.

❓ 3. Bu suçun cezası nedir? Hangi maddede düzenlenmiştir?

Cevap:

Bu suç, TCK m.158/1-f kapsamında nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilir.

Ceza şu şekildedir:

3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası
ve
5.000 güne kadar adli para cezası.

Ayrıca eğer suç örgütlü şekilde işlenirse, cezalar ayrıca artırılır (TCK m.220, m.61).


❓ 4. Bilişim yoluyla dolandırıcılık suçu hangi hâllerde şikâyete tabiidir?

Cevap:

Bu suç, şikâyete bağlı bir suç değildir. Savcılık, suç duyurusu olmasa bile resen soruşturma yapabilir. Ancak mağdur yine de delilleriyle birlikte Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunabilir.


❓ 5. Mağdur ne yapmalı? Hangi mercilere başvurmalı?

Cevap:

Dolandırıldığını düşünen kişi:

  1. Derhâl en yakın karakola veya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmalıdır.
  2. Dolandırıldığına dair ekran görüntüleri, IBAN, telefon numarası, sahte site adresi gibi tüm delilleri toplamalıdır.
  3. Olay eğer internet yoluyla olduysa, bilişim suçlarına bakan polis birimlerine (Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı) de başvurabilir.
  4. Ayrıca banka üzerinden dolandırıldıysa, bankayla da iletişime geçerek hesap hareketlerini dondurabilir.

❓ 6. Suçun ispatı için hangi deliller önemlidir?

Cevap:

  • EFT/havale kayıtları
  • Ekran görüntüleri (ilan, yazışma, ödeme talimatı)
  • WhatsApp/SMS içerikleri
  • Sosyal medya mesajları
  • Web site adresleri (URL’ler)
  • Kamera kayıtları (varsa kargo teslimi vb.)
  • Tanık beyanları
  • IP adresleri ve BTK’dan alınan log kayıtları

Tüm bu belgeler savcılık dosyasında delil olarak değerlendirilir.


❓ 7. Suçun faili tespit edilemezse dava nasıl ilerler?

Cevap:

Fail henüz tespit edilemediyse savcılık “faili meçhul” soruşturma başlatır. IP adresleri, banka kayıtları, GSM numaraları üzerinden Emniyet birimleri teknik takip yapar.

Fail tespit edilirse iddianame düzenlenerek ceza davası açılır. Aksi halde dosya takipsizlikle kapanabilir ama deliller varsa soruşturma tekrar açılabilir.


❓ 8. Failin yabancı olması hâlinde ne olur?

Cevap:

Eğer dolandırıcı yurtdışında bulunuyorsa, TCK m.11 gereği, Türk vatandaşına karşı işlenen suçlar Türkiye’de de cezalandırılabilir.

Failin iadesi için uluslararası adli işbirliği yapılabilir ancak süreç daha uzun ve zordur. İnterpol kırmızı bülten çıkarılması gündeme gelebilir.


❓ 9. Mağdur dolandırılan parasını geri alabilir mi?

Cevap:

Ceza davası sonunda fail hüküm giyerse, mahkeme genellikle mağdurun zararının tazminine de hükmeder. Ancak failde malvarlığı yoksa, mağdur parasını fiilen geri alamayabilir.

Bu durumda ayrıca hukuk mahkemesinde tazminat davası açmak mümkündür (haksız fiil sorumluluğu – TBK m.49 vd.).


❓ 10. Bilişim yoluyla dolandırıcılıkta zaman aşımı süresi nedir?

Cevap:

TCK m.158’de düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu için:

15 yıllık dava zamanaşımı uygulanır.
Bu süre içerisinde şikâyet edilirse dava açılabilir.

❓ 11. Sadece banka hesabını başkasına vermek (hesap kiralama) dolandırıcılık suçunu oluşturur mu?

Cevap:

Evet, sadece banka hesabını başkasının kullanımına vermek dahi, bilişim yoluyla dolandırıcılık suçuna iştirak veya yardım etme kapsamında suç teşkil edebilir.

🔹 TCK m.39 gereği, bir suçun işlenmesine yardım eden kişi, yardım eden sıfatıyla cezalandırılır.
🔹 Eğer kişi, hesabın dolandırıcılıkta kullanılacağını biliyorsa veya makul bir şüphesi olması gerekirken görmezden geliyorsa, bu durumda dolandırıcılık suçuna yardım eden sayılır.

Özellikle hesap karşılığı komisyon alma gibi durumlar varsa, mahkemeler bu kişileri fail gibi cezalandırabilir.

❓ 12. Dolandırılan kişi genellikle parasını geri alabilir mi?

Cevap:

Ne yazık ki çoğu durumda mağdur, parasını fiilen geri alamaz. Bunun sebepleri şunlardır:

  1. Failin yakalanamaması
  2. Failin üzerine kayıtlı malvarlığı olmaması
  3. Paranın hemen başka hesaplara aktarılmış ya da kripto/paravan sistemlere yönlendirilmiş olması

Ancak şu yollarla alınma ihtimali vardır:

  • Ceza davasında mahkeme, zararın tazminini hükmederse (TCK m.168, CMK m.223/6)
  • Failin malvarlığı tespit edilip haciz uygulanabilirse
  • Mağdur ayrıca Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açarsa

Yani ceza davası mağduriyetin tespiti açısından önemlidir, ama parayı geri almak için genellikle ek hukuk yolları da gerekir.

❓ 13. Sanığın mağdurun zararını karşılaması cezada indirim sağlar mı?

Cevap:

Evet. Failin mağdurun zararını karşılaması, Türk Ceza Kanunu’nun m.168 kapsamında, etkin pişmanlık hükümleri gereği cezada indirim yapılmasını sağlar.

🔹 Bu durumun işleyişi şöyledir:

  • Soruşturma aşamasında zarar tamamen giderilirse: Cezada önemli indirim yapılır.
  • Kovuşturma aşamasında (dava açıldıktan sonra) giderilirse: Daha sınırlı indirim yapılır.
  • Eğer mahkûmiyet kararı verilmeden önce tüm zarar ödenmişse, mahkeme sanığa en alt sınırdan ceza verebilir.

📌 TCK m.168/1:

“Dolandırıcılık suçunun mağdurunun uğradığı zarar, soruşturma başlamadan önce aynen geri verilir veya tazmin edilirse, verilecek cezanın yarısı indirilir.”



❓ 14. Mağdur parayı havale/EFT yoluyla birine gönderdiyse banka sorumlu olur mu?

Cevap:

Genel olarak banka, EFT/havale işlemi müşterinin rızasıyla yapıldığı için sorumlu tutulmaz. Ancak bazı özel durumlar hariç:

  • Banka güvenlik açıkları,
  • Şüpheli işlemlerde müdahale etmemesi,
  • Sahte site bağlantılarına yönlendiren kendi sistemiyle ilgili açıklar

gibi durumlarda banka kusurlu sayılabilir ve mağdurun zararından kısmen veya tamamen sorumlu olabilir.

Bu gibi durumlarda Tüketici Mahkemesi veya Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde banka aleyhine tazminat davası açılabilir.


❓ 15. Failin suçu internet kafeden ya da başkasının hattından işlemesi durumunda ne olur?

Cevap:

Failin kendisini gizlemek için internet kafe, VPN, başka birinin hattı veya çalıntı kimlik gibi yollar kullanması, ceza almasına engel değildir. Yine de şu hususlara dikkat edilir:

  • Delil yetersizse: Ceza verilmez.
  • Teknik iz sürme (BTK kayıtları, IP logları, MAC adresleri vs.) ile gerçek fail tespit edilebiliyorsa dava açılır.
  • Eğer fail tespit edilirse, suçu gizlemek amacıyla başkasının kimliğini veya hattını kullanmak da ayrıca suç teşkil eder (örneğin TCK m.268 sahte kimlik kullanma).


❓ Şüpheli Tespit Edilemezse Ne Olur?
📌 1. “Faili Meçhul Soruşturma” Açılır
Cumhuriyet Savcılığı, şikâyet veya ihbar üzerine soruşturmayı başlatır ancak şüphelinin kimliği henüz belirlenememişse bu dosyaya faili meçhul dosya denir.
Savcılık, teknik delilleri (IBAN, telefon numarası, IP adresi, URL, log kayıtları, banka kayıtları) toplar.
Siber Suçlarla Mücadele birimi veya KOM Şube gibi birimler aracılığıyla teknik iz sürme işlemi yapılır.

📌 2. İnceleme Sonucu Şüpheli Bulunamazsa “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK)” Verilebilir
Eğer yapılan teknik incelemeler sonucunda:
IP adresi tespit edilememişse veya birden fazla kullanıcıya aitse,
Hesap kiralık/başkasının adına açılmışsa,
Kimlik bilgisi ve konum eşleştirilemiyorsa,
Delillerle suç arasında kesin bağ kurulamazsa,
Cumhuriyet savcısı tarafından dosya hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar (KYOK) verilir.
📄 CMK m.172 gereği, yeterli şüphe bulunmadığı durumda savcı kamu davası açmaz.

📌 3. Mağdur Bu Karara İtiraz Edebilir
KYOK kararı mağdura tebliğ edilir. Mağdur (veya vekili), bu karara karşı:
15 gün içinde,
Sulh Ceza Hakimliğine itiraz edebilir (CMK m.173).
İtiraz haklı görülürse savcılık soruşturmayı yeniden başlatabilir.

📌 4. Dosya “Bekletici Unsur” Olarak Arşivlenebilir (Fail Tespit Edilene Kadar)
Bazı durumlarda savcılık KYOK vermek yerine dosyayı açık tutar ve bekletici unsur olarak arşivler. Bu durumda:
Fail tespit edilirse dosya aktif hale gelir,
Savcılık yeni delillerle birlikte iddianame düzenleyip dava açar.

📌 5. Zamanaşımı Süresi İşler
Bilişim yoluyla dolandırıcılık TCK m.158 kapsamında değerlendirildiği için, suçun dava zamanaşımı süresi:
15 yıldır.
Bu süre içinde şüpheli tespit edilirse, kamu davası açılabilir.



Dijital Dolandırıcılıkta Yeni Tehditler: Yapay Zekâ ve Gelişen Teknoloji

❓ Son yıllarda dolandırıcılık suçlarında bir artış var mı?
Evet. Dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte dolandırıcılık suçlarında hem sayısal hem de niteliksel bir artış gözlemlenmektedir. Artık dolandırıcılar yalnızca basit hile yöntemlerine başvurmamakta; bunun yerine bilişim sistemlerini kullanarak karmaşık, çok katmanlı ve teknik olarak gelişmiş yöntemler uygulamaktadırlar. Bu durum, dolandırıcılığın hem tespiti hem de önlenmesi açısından ciddi zorluklar doğurmaktadır.

❓ Yeni nesil dolandırıcılık yöntemleri nelerdir?
Yeni nesil dolandırıcılık yöntemleri arasında sahte e-ticaret siteleri, kripto para yatırım vaadiyle yapılan dolandırıcılıklar, sosyal medya üzerinden kimlik taklidi ve özellikle deepfake veya yapay zekâ destekli senaryo üretimi öne çıkmaktadır. Dolandırıcılar artık yalnızca sahte içeriklerle değil, aynı zamanda yapay zekâ teknolojisiyle oluşturulmuş ikna edici sesler, görseller ve yazılar ile mağdurlar üzerinde psikolojik ve dijital manipülasyon uygulamaktadırlar.

❓ Yapay zekâ dolandırıcılık suçları açısından nasıl bir tehdit oluşturuyor?
Yapay zekâ, dolandırıcılık suçları bakımından çok boyutlu bir tehdit hâline gelmiştir. Özellikle kişisel seslerin taklit edilmesi (voice cloning), sahte kimlik belgeleri üretimi, gerçek dışı e-posta ve mesajlar oluşturma gibi eylemler artık sadece teknik bilgiye sahip bireylerin değil, sıradan kullanıcıların da erişebileceği araçlarla yapılabilir hâle gelmiştir. Bu durum, suçun algılanmasını zorlaştırmakta ve mağdurların kandırılmasını kolaylaştırmaktadır.

❓ Hukuk sistemi bu gelişmelere karşı yeterli mi?
Mevcut ceza hukuku düzeni, dolandırıcılık suçlarını TCK m.157-158 kapsamında cezalandırmakla birlikte, teknolojinin geldiği nokta karşısında yetersiz kalabilmektedir. Özellikle yapay zekâ ile işlenen dolandırıcılık suçlarının delillendirilmesi, failin tespiti ve suçun sınırlarının belirlenmesi noktasında ciddi açıklar bulunmaktadır. Bu nedenle yalnızca hukuk normlarının değil, aynı zamanda bilişim teknolojileri, adli bilişim ve etik denetim mekanizmalarının birlikte çalışması gereklidir.

❓ Gelecekte dolandırıcılık suçlarının nasıl bir yön izlemesi bekleniyor?
Dolandırıcılık suçlarının, önümüzdeki dönemde yalnızca sayıca değil; içerik, yöntem ve teknik kapasite açısından da daha karmaşık ve sofistike bir hâl alacağı öngörülmektedir. Yapay zekâ, makine öğrenimi ve büyük veri gibi araçların kötüye kullanımıyla oluşturulan yeni dolandırıcılık biçimleri, sadece bireylerin değil, kurumların ve ulusal sistemlerin güvenliğini de tehdit eder duruma gelecektir. Bu nedenle bu alandaki gelişmelerin yakından izlenmesi, hukuki altyapının teknolojiyle eş zamanlı güncellenmesi bir zorunluluk hâline gelmiştir.




Daha fazla sorularınız ve hukuki süreç takibi için iletişim bilgilerimizden ofisimize ulaşabilirsiniz

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir