Velayeti annede olan çocuk, Baba ile Görüşmek İstemiyorsa Ne Olur? İzmir’de velayet ve kişisel görüş davalarında avukat Nur tavlı’nın görüşleri

Velayeti anneye verilmiş bir çocuğun, mahkeme kararıyla belirlenen günlerde babasıyla kişisel ilişki kurmak istememesi; Türk Medeni Kanunu kapsamında çocuğun üstün yararı ilkesi çerçevesinde değerlendirilir. Mahkeme, kişisel ilişki kararlarını verirken çocuğun fiziksel güvenliği, psikolojik durumu ve gelişimsel ihtiyaçlarını esas alır. Ancak çocuğun babayla görüşmeyi reddetmesi durumunda, bu isteğin ne ölçüde dikkate alınacağı çeşitli faktörlere bağlıdır.

Çocuğun yaşı, karar verme yeterliliği, babayla görüşmeyi neden istemediği, ebeveynler arasındaki ilişkinin geçmişi ve çocuğun ruhsal sağlığı gibi unsurlar detaylı şekilde incelenir. Bu gibi durumlarda mahkeme, gerekirse pedagog, psikolog veya sosyal çalışmacı gibi uzmanlardan rapor alarak kişisel ilişki kararlarını yeniden düzenleyebilir.


Baba ile Görüşme Talebinin Reddi Hangi Sonuçları Doğurur?

Çocukla düzenli görüşme, boşanma sonrası ebeveyn haklarının önemli bir parçasıdır. Ancak çocuk, bu görüşmelere direnç gösteriyorsa, mahkeme öncelikle bu durumun nedenlerini araştırır. Görüşmeyi engelleyen unsur annenin telkini, manipülasyonu ya da açık bir yönlendirmesi ise bu durum, velayet hakkını etkileyebilir. Fakat çocuğun kendi serbest iradesiyle, herhangi bir baskı olmadan babayla görüşmek istememesi halinde durum farklı değerlendirilir.

Böyle bir durumda, çocukla kişisel ilişki kurulması kararının kaldırılması ya da sınırlandırılması için dava açılması mümkündür. Bu davalarda, çocuğun ruhsal ve sosyal gelişimi öncelikli değerlendirme ölçütü olur. Mahkeme, somut duruma göre kişisel ilişkiyi tamamen kaldırabileceği gibi belirli gün ve sürelerle sınırlandırabilir.


Velayet Hakkını İhlal Eden Ebeveyne Ne Olur?

Velayet hakkını kullanan ebeveyn, çocuğun diğer ebeveynle kişisel ilişkisini engelleme hakkına sahip değildir. Eğer çocuk, mahkeme kararıyla belirlenen görüşme günlerinde diğer ebeveyne teslim edilmiyorsa, bu durum icra takibiyle çözüme kavuşturulabilir. Çocuk teslimine dair kararların yerine getirilmemesi halinde, İcra ve İflas Kanunu’nun 25/A ve 25/B maddeleri uygulanır.

İcra takibi sırasında, görüşme gerçekleştirilirken pedagojik destek alınması zorunludur. Sosyal hizmet uzmanı ya da psikolog eşliğinde yapılan çocuk teslimlerinde, çocuğun duygusal bütünlüğü gözetilir. Görüşme engellenirse, velayet sahibi ebeveyn hakkında cezai yaptırımlar da uygulanabilir.


Çocuk Babasını Görmek İstemiyorsa Baba Ne Yapabilir?

Eğer çocuk hiçbir zorlamaya maruz kalmadan, kendi kararıyla babasıyla görüşmek istemiyorsa, bu durumun kalıcı bir tutum olup olmadığı değerlendirilmelidir. Çocuğun, babayla görüşmek istememesine sebep olan durum örneğin şiddet, ihmal, ilgisizlik ya da travmatik deneyimlerse, bu veriler mahkemeye sunularak kişisel ilişki kararının kaldırılması talep edilebilir.

Ancak çocuğun yaşına ve olgunluk düzeyine göre bu istekler mutlaka dikkate alınır. Özellikle iradesini beyan edebilecek yaşa gelmiş çocukların kişisel beyanları mahkemeler nezdinde önemlidir. Yine de görüşme hakkı mutlak bir şekilde ortadan kaldırılmaz; denetimli görüşme, sosyal hizmet uzmanı eşliğinde kısa süreli temas gibi alternatif çözümler devreye girebilir.


Çocuğun Psikolojik ve Sosyal Durumu Nasıl Belirlenir?

Bu tür davalarda, çocuğun psikolojik durumunun ve tercihlerinin tespiti için sosyal inceleme raporu düzenlenir. Uzman pedagog ya da psikologlar tarafından hazırlanan bu raporlar, mahkemenin kararlarında belirleyici olabilir. Raporda çocuğun hangi ebeveynle daha sağlıklı bir ilişki kurduğu, hangi ortamda daha huzurlu olduğu gibi detaylara yer verilir.

Rapora ek olarak, çocuğun beyanları, okul rehber öğretmenlerinin görüşleri, sosyal çevresi ve mevcut yaşam düzeni de dikkate alınır.


Çocuğuyla İlgilenmeyen Babaya Karşı Velayet Değişikliği Talep Edilebilir Mi?

Evet. Velayeti olmayan ebeveynin çocuğuyla ilgilenmemesi, onunla iletişim kurmaması ya da kişisel ilişkiyi reddetmesi halinde, velayet sahibi olan taraf mahkemeye başvurarak görüşme kararının kaldırılmasını isteyebilir. Tam tersi durum, yani çocuğunu göstermeyen ve görüşmeleri engelleyen velayet sahibi için ise velayetin değiştirilmesi talebi gündeme gelebilir.

Mahkemeler, bu gibi taleplerde her zaman çocuğun üstün yararını ön planda tutar. Eğer mevcut velayet sahibi, çocuğun sağlıklı gelişimini tehdit eden bir tutum içindeyse, velayet başka bir ebeveyne verilebilir. Mahkeme ayrıca çocuğa vasi atanmasını da uygun görebilir.


Velayetin Değiştirilmesi Ne Zaman Gündeme Gelir?

Velayet değişikliği; çocuğun yaşam koşullarında ciddi değişiklikler olması, ebeveynin çocukla ilgilenmemesi, şiddet ya da ihmal gibi olumsuz davranışlarda bulunulması gibi durumlarda gündeme gelir. Mahkeme bu tür bir kararı verirken yalnızca ebeveynin tutumlarını değil, çocuğun sosyal çevresi, eğitim durumu ve duygusal durumu gibi faktörleri de değerlendirir.

Çocuğun yaşı da bu konuda önemlidir. Belirli bir olgunluk düzeyine gelmiş çocukların istekleri ve yönelimleri velayet kararlarını etkileyebilir. Ancak nihai değerlendirme yine çocuğun menfaati temelinde yapılır.


Sonuç: Çocuğun İradesi ve Hukuki Koruma Dengesi

Velayeti annede olan çocuğun babayla görüşmek istememesi, aile hukukunun en hassas alanlarından biridir. Bu gibi durumlarda çocuk psikolojisinin uzman yardımıyla değerlendirilmesi, ebeveynler arası iletişimin yasal sınırlar içerisinde kurulması ve mahkeme kararlarına uygun davranılması gerekir.

Çocuğun iradesi tek başına yeterli bir gerekçe olmasa da, onun psikolojik ve sosyal durumu göz önüne alındığında mahkeme kararları esnetilebilir. Ebeveynlerin karşılıklı haklarını korurken, çocuğun üstün yararı ilkesi her zaman rehber alınmalıdır.


İzmir’de Velayet Davalarında Uzman Hukuki Destek – Av. Nur Tavlı

Velayet davaları, çocuğun hangi ebeveynle yaşamını sürdüreceğine karar verilirken dikkatle yürütülmesi gereken, hem hukuki hem de duygusal yönü güçlü süreçlerdir. Bu sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için alanında deneyimli bir avukattan destek alınması büyük önem taşır. İzmir’de Avukat Nur Tavlı, çocukların menfaatlerini korumayı esas alarak, aile hukukuna ilişkin davalarda profesyonel danışmanlık ve temsil hizmeti sunmaktadır.

Çocuk merkezli yaklaşımla çalışan Av. Nur Tavlı, müvekkillerin ihtiyaçlarını dikkate alarak her dava için özel hukuki stratejiler geliştirmektedir. Böylece, hem ebeveyn hakları hem de çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi göz önünde bulundurularak en adil sonuca ulaşılması hedeflenir.

Velayet davalarında ortaya çıkabilecek karmaşık durumlarda, tecrübeye dayalı çözüm yolları üretmek ve hukuki süreci doğru yönetmek adına uzman bir destek almak önemlidir. İzmir’de Avukat Nur Tavlı, bu sürecin her aşamasında yanınızda olarak, hem sizi bilgilendirir hem de süreci sizin adınıza takip eder.

Çocuğunuzun geleceğini güvence altına almak, duygusal ve hukuki yükü profesyonelce yönetmek istiyorsanız, detaylı bilgi ve danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.


Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir