Bir Yakınınız Gözaltında mı? Gözaltı Sürecinde Haklar, Görüşme İzinleri ve Hukuki Bilgiler Rehberi


Karakolda İfade Verme Süreci ve Hukuki Esaslar

1. Giriş

Ceza muhakemesinin en temel aşamalarından biri olan ifade alma işlemi, soruşturma evresinin ilk temas noktalarından biridir. Gerek şüpheli, gerekse tanık veya mağdur sıfatıyla karakola davet edilen kişiler açısından, ifade süreci hem hakların kullanımı hem de ilerleyen yargılama sürecine etkisi bakımından büyük önem taşır. Bu yazıda, karakolda ifade verme süreci hukuki dayanaklarıyla birlikte açıklanacaktır.


2. İfade Alma Yetkisi ve Usulü

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde belirtildiği üzere, ifade, “şüphelinin kolluk kuvveti veya Cumhuriyet savcısı tarafından usulüne uygun şekilde dinlenmesi” anlamına gelir. Kolluk kuvvetleri (polis veya jandarma), yalnızca Cumhuriyet savcısının bilgisi ve talimatı doğrultusunda ifade alabilir.

  • CMK m. 148 ve m. 147 ifade alma sürecinde dikkat edilmesi gereken usul kurallarını düzenler.
  • İfade işlemi başlamadan önce kişiye yüklenen suç açıkça bildirilir.
  • Kişiye, ifade vermek zorunda olmadığı ve susma hakkı olduğu hatırlatılır.
  • Müdafi (avukat) isteme hakkı açıklanır.

3. Şüphelinin Hakları

Karakola çağrılan kişi hakkında suç işlendiği şüphesi bulunuyorsa, bu kişi şüpheli sıfatına sahiptir. CMK 147. maddesi uyarınca, ifade alınırken şüpheliye şu hakları hatırlatılmalıdır:

  • Susma hakkı: Şüpheli, hiçbir beyanda bulunmamayı tercih edebilir. Bu hakkın kullanılması aleyhine yorumlanamaz.
  • Müdafi ile görüşme hakkı: Şüpheli, avukat huzurunda ifade vermek isteyebilir. Avukatı yoksa baro tarafından ücretsiz avukat görevlendirilmesini talep edebilir.
  • Kendini savunma ve delil sunma hakkı: Şüpheli, isnat edilen suçlamalara karşı beyanda bulunabilir, delil sunabilir ve tanık gösterebilir.
  • İfade tutanağını okuma ve düzeltme hakkı: İfade sonunda düzenlenen tutanak, şüpheliye okunur; dilerse okumasına izin verilir. Yanlış, eksik veya çarpıtılmış ifadeler varsa değiştirilmesi talep edilebilir.

4. Müdafi (Avukat) Huzurunda İfade

Kolluk biriminde yapılan ifade alma işlemi sırasında avukatın bulunması, ifade işleminin hem güvenilirliğini hem de hukuka uygunluğunu artırır. Özellikle:

  • Müdafi, müvekkilinin haklarını hatırlatabilir.
  • Hukuka aykırı bir soru yöneltilmesi durumunda müdahale edebilir.
  • Baskı, tehdit, yönlendirme gibi hukuksuz yöntemlere karşı müvekkilini koruyabilir.

CMK m. 154 gereği; ifade sırasında avukatın hazır bulunma talebi reddedilemez.


5. Tanık veya Mağdur Olarak İfade Verme

Karakola yalnızca şüpheli sıfatıyla değil; aynı zamanda tanık veya mağdur olarak da ifade vermek üzere çağrılabilirsiniz.

  • Tanıklık yasal bir yükümlülüktür ve haklı bir sebep olmaksızın ifade vermekten kaçınılamaz.
  • Ancak tanık da, yakınlarının suçlanmasına neden olacak beyanlardan kaçınabilir (CMK m. 45).
  • Mağdur sıfatıyla ifade veren kişi, olayı anlatma, delil sunma, tanık bildirme hakkına sahiptir. Ayrıca, ifadesi sırasında avukatı huzurunda bulunabilir.

6. İfade Sürecinde Yapılmaması Gerekenler

  • İfade verirken eksik ya da yanıltıcı beyanda bulunmak, ilerleyen aşamalarda çelişkili ifade nedeniyle güven kaybına yol açabilir.
  • Kişi, avukat beklemeden ifade vermeye zorlanamaz.
  • Baskı altında, tehdit veya yönlendirme ile alınan ifadeler, hem hukuka aykırı olur hem de delil niteliği taşımaz.
  • İmzalanmadan önce tutanak mutlaka okunmalı, gerekirse tutanağa “okudum, doğru olduğunu kabul etmiyorum” şeklinde şerh düşülmelidir.


  • 8. Gözaltı Sürecinde Kişinin Hakları ve Uygulamalar
  • Kolluk tarafından yakalanan veya Cumhuriyet savcısının talimatıyla ifadesi alınmak üzere gözaltına alınan kişi, artık sadece şüpheli değil; aynı zamanda özgürlüğü geçici olarak kısıtlanmış bir bireydir. Bu durum, kişiye birtakım ek haklar tanımakta ve devletin sorumluluğunu artırmaktadır. Gözaltı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 91. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
  • a. Gözaltı Süresi ve Usul
  • Gözaltı süresi, yakalama anından itibaren başlar.
  • Genel kural olarak süre 24 saattir. Ancak toplu suçlarda bu süre 48 saate kadar, bazı özel hallerde 4 güne kadar uzatılabilir (CMK m. 91/3).
  • Gözaltı süresi sonunda ya serbest bırakılmalı ya da adliyeye sevk edilerek hâkim önüne çıkarılmalıdır.
  • b. Gözaltındaki Şahsın Sahip Olduğu Temel Haklar
  • 1. Müdafi (Avukat) ile Görüşme Hakkı
  • CMK m. 154 uyarınca kişi, gözaltında olduğu sürece avukatıyla baş başa ve gizli görüşme hakkına sahiptir. Avukatıyla görüştürülmemesi ya da görüşmenin engellenmesi hukuka aykırıdır.
  • 2. Yakınlarına Haber Verilmesini Talep Etme Hakkı
  • CMK m. 95 uyarınca şüpheli, bir yakınına gözaltına alındığını bildirttirme hakkına sahiptir. Bu hak sadece bir lütuf değil, kanuni bir güvencedir. Kolluk birimi, kişinin istediği yakınına bilgi vermekle yükümlüdür.
  • 3. Tercüman Hakkı
  • Şüpheli Türkçe bilmiyorsa veya sağır/dilsizse, bir tercüman eşliğinde ifade verdirilmesi gerekir (CMK m. 202/1).
  • 4. Susma Hakkı
  • Gözaltında bulunan kişi, kendisine yöneltilen sorulara cevap vermek zorunda değildir. Susma hakkı her aşamada geçerlidir.
  • 5. Sağlık Kontrolü Hakkı
  • Kişi, gözaltına alınmadan önce ve serbest bırakılmadan ya da adliyeye sevk edilmeden önce mutlaka doktora götürülmelidir. Bu kontrol, hem kötü muamele iddialarını önleme hem de kişinin sağlık durumunun tespiti amacı taşır.
  • c. Gözaltında Yanında Bulundurabilecekleri
  • Gözaltına alınan kişinin kişisel eşyaları (cep telefonu, cüzdan, kemer, saat vb.) kolluk tarafından tutanakla teslim alınır ve koruma altına alınır.
  • Kişinin;
  • Kitap (uygunluk kontrolünden sonra)
  • Gözlük
  • Reçeteli ilaçlar
  • İnançlarına uygun bazı ibadet eşyaları (örneğin seccade, tespih vb.)
  • gibi temel ihtiyaçları, ölçülülük ilkesine uygun şekilde yanında bulundurmasına izin verilebilir.
  • Cep telefonu kullanması, internete erişmesi ya da kendi isteğiyle dış dünyayla doğrudan iletişim kurması mümkün değildir. Ancak avukatı veya ailesi aracılığıyla haberleşme mümkündür.
  • d. Ailesi ile Görüşme Hakkı Var mı?
  • Gözaltındaki kişi, doğrudan ailesiyle telefonla görüşemez. Ancak:
  • Avukatı üzerinden ailesine bilgi verilmesini sağlayabilir.
  • Yakınlarının kişiyle görüşebilmesi, genellikle Cumhuriyet savcısının iznine bağlıdır.
  • Uygulamada acil ve insani durumlarda görüşme izni verilebilmektedir (örneğin sağlık durumu, küçük çocuğun durumu vb.).
  • Ancak bu görüşmeler, kolluk nezaretinde, sınırlı sürede ve kontrollü şekilde yapılır.
  • e. Kötü Muamele ve Hak İhlalleri Durumunda Ne Yapılabilir?
  • Gözaltı sırasında şiddet, hakaret, tehdit veya baskı uygulanması durumunda kişi:
  • Avukatı aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunabilir.
  • İfade tutanağına şerh düşülmesini talep edebilir.
  • Adli Tıp Kurumu’na sevkini isteyebilir.
  • İnsan Hakları Kurumu veya Türkiye Barolar Birliği gibi kuruluşlara başvurabilir.

  • 9. Sonuç: Gözaltı, Bir Yaptırım Değil, Tedbirdir
  • Gözaltı, kişinin suçlu olduğu anlamına gelmez. Ceza Muhakemesi’nde sadece şüphe üzerine alınan geçici bir tedbirdir. Bu nedenle, gözaltında olan kişilerin insan onuruna yakışır şekilde muamele görmeleri ve anayasal haklarının eksiksiz olarak tanınması zorunludur.
  • Şüpheli sıfatı taşıyan bireylerin, gözaltı sürecinde haklarını bilmeleri ve bir avukat aracılığıyla bu süreci takip etmeleri, hem kendi özgürlüklerini hem de adil yargılanma haklarını korumak adına yaşamsal öneme sahiptir.

Similar Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir