Estetik Ameliyat Hataları ve Tazminat Süreci Adım Adım
Estetik cerrahi uygulamaları, yalnızca tıbbi zorunluluklardan ibaret değildir; aynı zamanda bireylerin fiziksel görünümlerinde talep ettikleri değişiklikleri gerçekleştirme amacıyla da yapılmaktadır. Nitekim pek çok kişi, bedeninin çeşitli bölgelerinde memnuniyetsizlik yaşamakta ve bu doğrultuda estetik operasyonlara yönelerek arzu ettikleri görünüme ulaşmayı hedeflemektedir.
Estetik cerrahi, klasik tıbbi müdahalelerden farklı olarak “sonucu taahhüt eden” bir karaktere sahiptir. Bu nedenle, estetik amaçla gerçekleştirilen operasyonlar genellikle eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilir. Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, hekimin yalnızca bir çaba sarf etmesi değil; aynı zamanda belirli bir sonucun ortaya çıkmasını sağlaması beklenir. Dolayısıyla hasta “iş sahibi”, hekim ise “yüklenici” sıfatını taşır. Sonucun hasta beklentilerini karşılamaması halinde, hekimin hukuki sorumluluğu doğar ve yargı yoluna başvurulabilir.
Hatalı Estetik Uygulamalarda Hukuki Başvuru Yolları
Hatalı estetik müdahalelerde dava süreci, operasyonun gerçekleştirildiği sağlık kuruluşunun niteliğine göre farklılık gösterir. Müdahale özel bir sağlık kuruluşunda gerçekleştirilmişse, dava doğrudan hekime veya kliniğe karşı açılır ve yetkili mahkeme Tüketici Mahkemesi olur. Buna karşın kamu hastanesinde gerçekleştirilen işlemlerde dava, kurumu muhatap alarak İdare Mahkemesi nezdinde tam yargı davası şeklinde açılmalıdır. Bu durumda dava öncesi ilgili kuruma başvuru yapılması ve başvurunun reddi gerekmektedir.
Yanlış Estetik Operasyonlar ve Tazminat Talepleri
Rinoplasti (burun estetiği) en sık başvurulan estetik operasyonlardan biridir. Ancak yalnızca burun estetiği değil; meme büyütme veya küçültme, karın germe (abdominoplasti), yüz gerdirme, dudak dolgusu, çene törpüleme gibi işlemlerde de sıkça komplikasyonlar yaşanabilmektedir.
Örneğin, meme estetiği sonrası simetri bozukluğu, implant kayması veya kapsül kontraktürü gibi komplikasyonlar hasta açısından ciddi fiziksel ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Benzer şekilde, dolgu uygulamaları sonrası asimetri, enfeksiyon, sinir sıkışması gibi riskler doğabilir. Bu gibi durumlarda hasta, hekimle operasyon öncesi yaptığı görüşme ve onam doğrultusunda beklediği sonucun gerçekleşmediğini belgeleyebiliyorsa; maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.
Komplikasyonlar Hekimin Sorumluluğunu Ortadan Kaldırır mı?
Cerrahi işlemlerde komplikasyon riski her zaman mevcuttur. Ancak bu risklerin varlığı hekimin her durumda sorumluluktan kurtulacağı anlamına gelmez. Hekimin, komplikasyonu öngörme ve yönetme yükümlülüğü bulunmaktadır. Örneğin, karın germe ameliyatı sonrası dikiş yerinde nekroz gelişmesi durumunda, bu risk önceden öngörülüp doğru müdahale edilmezse hekim kusurlu sayılabilir.
Bu çerçevede hasta, hem sözleşmeye aykırılık hem de hekimin kusuru temelinde tazminat davası açma hakkına sahiptir. Süreçte bilirkişi raporları büyük önem taşır ve hastanın fiziksel muayenesi yapılarak müdahalenin hatalı olup olmadığı uzmanlarca değerlendirilir.
Estetik Cerrahide Hatalı Müdahalenin Kapsamı
“Hatalı estetik uygulama”, sadece istenilen sonucun elde edilememesiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda;
- Yanlış teknik kullanımı,
- Yetersiz tıbbi bilgi,
- Hastanın anatomik yapısının dikkate alınmaması,
- Uygunsuz malzeme kullanımı,
- Bilgilendirme eksikliği gibi unsurlar da bu kapsamda değerlendirilir.
Örneğin, yüz dolgusu yapılırken sinir hattına yakın enjeksiyon yapılması sonucu yüz felci gelişirse, bu durum açıkça tıbbi hatadır ve hekimin sorumluluğu doğar.
Tüketici Mahkemelerinin Görev Alanı
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, estetik işlemler gibi özel sağlık hizmetlerini de kapsar. Estetik müdahaleler, ticari amaçla sunulan bir hizmet niteliğinde olduğu için, hasta ile hekim arasında kurulan ilişki “tüketici işlemi” olarak kabul edilir. Bu sebeple özel kliniklerde yapılan işlemlerde Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Dava, işlem yapılan hekime ya da sağlık kuruluşuna karşı açılabilir.
Güzellik Merkezlerinde Yaşanan Mağduriyetler
Sadece cerrahi operasyonlar değil, güzellik merkezlerinde uygulanan medikal estetik işlemler de mağduriyete yol açabilmektedir. Örneğin, lazer epilasyon, cilt dolgusu, botoks gibi işlemlerde bilinçsiz uygulamalar sonucu yanıklar, alerjik reaksiyonlar ya da deformasyonlar meydana gelebilir. Bu durumlarda da Tüketici Mahkemeleri yetkilidir ve mağdur kişiler dava yoluna başvurabilirler.
Estetik Mağdurlarının Talep Edebileceği Tazminatlar
Hatalı estetik müdahale mağdurları, uğradıkları zararları hukuken tazmin ettirme hakkına sahiptir.
Talep edilebilecek tazminatlar:
- Maddi tazminat: Yeni operasyonlar, tedavi masrafları, iş gücü kaybı gibi doğrudan maddi zararlar.
- Manevi tazminat: Fiziksel görünümdeki bozulmanın yarattığı psikolojik çöküntü, sosyal yaşamdan kopma, özgüven kaybı gibi unsurlar dikkate alınır.
Mahkemeler, sunulan deliller ve bilirkişi raporları doğrultusunda uygun tazminata hükmeder.
Estetik Müdahale Mağdurları İçin İzmir’de Avukat Desteği
Estetik müdahale sonrasında mağduriyet yaşayan bireylerin hak arama süreçlerinde alanında yetkin avukatlarla hareket etmeleri, dava sürecinin sağlıklı ve etkili bir şekilde yürütülmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
İzmir’de faaliyet gösteren hukuk büromuz, estetik cerrahi ve güzellik merkezlerinden kaynaklanan mağduriyetlerde; hukuki danışmanlık, maddi ve manevi tazminat davaları, bilirkişi başvuruları ve Tüketici Mahkemesi nezdindeki yargılamalar dahil olmak üzere tüm süreci profesyonelce yürütmektedir.
Eser sözleşmesine dayalı hak arayışı kapsamında detaylı bilgi ve destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.